EL SANATLARI - SİVAS HALILARI
Sivas halılarının en belirgin özellikleri kullanılan ipliğin inceliği, iç boyamalarının özgünlüğü, dokumadaki ustalık, ilmek sayısının fazlalığıdır. bugün bir dm2’ye 60x60 düğüm düşecek biçimde dokunabilmektedir. Çözgü ipliği çok bükümlü ve ince olduğundan dm2 basma düsen ilmek sayısı artmaktadır. Sık dokulu olması için her sıradan sonra kirkitle sertçe vurularak ilmekler sıkıştırılmaktadır. Yumuşak olması için de her iki sırada bir ilmekler taranmaktadır. Daha çok Iran (sine) düğümüyle dokunan Sivas halısında, Selçuklu ve İran halılarındaki desen karakterinin izleri görülmektedir. Desenine göre lalezar, çeşmibülbül, yılanlı, çamurlu gibi adlar almaktadır. Sivas halısının bir özelliği de desenlerde zıt renklerden kaçınılmasıdır. Halılarda en az 12 çeşit olmak üzere 20-25’e varan renk çeşidi kullanılmaktadır.
Halıcılık günümüzde, Valilik, Yarı Açık Cezaevi ve kısmen kaymakamlıkların çabası ile yaşatılmaya ve halka geçim kaynağı sağlanmaya çalışılmaktadır.
Kullanılış Biçimlerine Göre Halı ÇeşitleriMakat (Sedir Halısı), Halı Yastık (Yastık Yüzü), Duvar Halısı, Taban Halısı, Tüllüce, Namazlık (Seccade), Heybe ve Çanta. Kilim dokumacılığı daha çok köylerde gelişmiştir. Yaygın olarak kullanılan kilimler; yan kilim, kebir orta kilim, çul kilim, devetüylü kilim, nakışlı kilim, kırmızı ve beyaz kilim gibi isimlerle anılmaktadır.
ÇAKI-BIÇAK YAPIMCILIĞI2. Mahmud Döneminde (1808-1839) tutulan Sekiye Sicillerinde yer alan bilgilere göre, çakı ve bıçaklar, Subaşı Hanı'nın kuzey girişindeki kapının karşısında bulunan Kılıççılar Çarşısı'nda yapılırdı.
Sivas'taki üretim pahalılık ve yaygınlık bakımından Sam kılıçlarını izler. Bıçakçılığın ise 150 yıllık bir geçmişi vardır. Cumhuriyetin ilk yıllarında bıçakçılık, Ermeniler tarafından yapılırdı. 1950-60'lı yıllarda tekniğin değişmesiyle bıçakçılık, geçim kaynağı olarak yaygınlaşır ve günümüze kadar gelir. Kılıççılar Çarşısı'nda yapılan kılıçların, silahların zamanla değişmesiyle kullanım dışı kalmasıyla kılıç ustaları çakı ve bıçak yapımına yöneldiler. Sivas'ın kara kemik saplı bıçakları ünlüdür. Bıçak sapları için öküz, keçi ve koç boynuzu kullanılır. Boynuz, kolay bulunması ve ucuz olmasının yanı sıra sağlam ve işlenebilir oluşuyla Sivas bıçakçılığının karakteristik malzemesi olmuştur.
GÜMÜŞ İŞÇİLİĞİGümüş işçiliğinde, hazırlanan ahşap kalıplar çeşitli aşamalardan geçerek tel ve ince levha haline getirilen gümüş ile kaplanır. Gümüş kaplama olarak çekmece ve nalınlar yapılır. Diğer bir gümüş isçiliği ise telkari, kalem işi savattır. Bu teknikle de kemerler, bilezikler, bardak ve fincan zarfları, çay tabakları, çay tepsileri, broşlar, ağızlıklar ve tespih süsleri gibi eşyalar yapılır.
GELENEKSEL GİYİM
Fes yörenin yaygın başlık türüdür. Önüne ipekli yemeni, krep dikilir ya da bağlanır. Günlük giyimde her zaman fes kullanılmaz, daha çok değirmi denen düz, hindi denen renkli ve desenli tülbentler bağlanır, işlik denen iç giysileri de ak bezdendir ve elde dikilir. Üste, peşli denen entariler giyilir. Entarilerin tümü yakasız, önden göğüs altına dek düğmelidir.
Özel günlerde sırmalı ve işlemeli cepken de giyilir. Kadife üstüne sırmalılara kadama denir. Alta bel ve parçaları uçkurlu tuman (şalvar biçimli, Bol dikmeli iç giysisi) giyilir.
Renkli ve desenli çoraplar mevsimine göre ince ya da kalın yünden örülür. Günlük yaşamda tülbent, başörtüsü kullanılmaktadır. Buna yaşmaklamak denir. Yaşlı kadınlar namazlık denen uzunca bir başörtüsü kullanır.
Kelik, yemeni, çarık geleneksel kadın ayakkabılarıdır.
GELENEKSEL ERKEK GİYİMİPoşu ya da hindi bağlanmış fes, erkek giyim-kuşamında da yaygın başlık biçimidir.
İnce ak ipekten, ketenden yakası düz, omuzdan düğmeli ‘işlik’ üstüne, kolsuz yelek giyilir. Bele şal bağlanır; kalçadan büzgülü ‘şayak’ ya da zıvga denen pantolonlar kalın kumaştandır. Ak-kara, kırçıl çoraplar nakışlıdır. Tokalı çarık, kulaklı yemeni, yüksek ökçeli ve sivri burunlu ‘iskarpin’ yaygın ayakkabı türleridir.
SİVAS HALK OYUNLARISivas halk oyunları halay grubuna girmekte ve günümüzde halayların merkez bölgesi Sivas sayılmaktadır.
Bastaki oyuncuya halay bası veya ‘bas çeken’ sondaki oyuncuya pöççük veya pöçük ismi verilmektedir.
Halayları erkekler mendille, bir savaş, dövüş anındaki hareketi canlandırır gibi kılıç, değnek kullanıyormuşçasına çevirirler. Kadınlar krep kullanmaktadır.
Sivas halayları genellikle 2-4 bölümden meydana gelmektedir. Bu böiüm-er; Ağırlama, Yanlama (Sıkıştırma), Tek ayak (Oynatma), Hoplatma (Yeldime, tezleme) ismini almaktadır.
Her bölümde figürler ve musiki değişmektedir. Oyunlar ağırdan başlayıp, gittikçe hızlanmakta, hoplatma bölümünde coşku doruk noktasına ulaşmaktadır.
Ağırlama, aczin ve çaresizliğin; yanlama, birlik, beraberliğin; hoplatma, sevincin, mutluluğun ve zaferin ifadesidir.
Sivas yöresinde oynanan halk oyunlarının bazıları şunlardır:
Sivas Halayı, Köy Ağırlaması, Abdurrahman Halayı, Karahisar, Temürağa, Harami, Hoş Bilezik, Özenteki, Tamzara, Sarıkız, Karkın Halayı, Kızık Halayı, Kabak Halayı, Kartal Halayı, Sallangel, Ahçik, Maro, Yanlama, Tozan Halayı, Arnavut Halayı, Çekirge Halayı, Hanım Esme, Hayda Bico, Ters Bico, Horhon Bico, Çedene, Çemberim, Karamuk, Madımak, Turnalar, Pınarınbaşı, Çökelek, Köy iş Halayı, Karaduman, Seyhani, Nenni Nenni, Dik Oyun, Deveci Emmi, Kol Oyunu, Meral Halayı, Ellik, Samahlar, Omuz Halayı, Garipler Semahı, Ireşvan, Pabuç Çitir, Kafe Çeçen, Onbaşı Oyunu.
GELENEKSEL MUTFAKYakın zamanda tescil edilmesi beklenen Sivas Köftesi'nin, Sivaslı ustalarca verilen tarifi şöyledir:
Dana etinin kaburga, but, kürek kısmı ile koyunun but kısmından elde edilen et, sinir, zar ve damarlarından ayıklanır. Kullanılan etin iki yaşın geçmemiş, yonca, fiğ, kekik otu ile beslenerek yetiştirilen sığır ve koyundan alınması tercih edilir.
Etler kıyma haline getirilir ve uygun miktarda tuz ilave edilerek on iki saat dinlendirilir. Burada önemli nokta kıyma haline getirilen etin sadece bir kez çekilmesi ve içine tuzdan başka herhangi bîr maddenin konulmamış olmasıdır.
Bu etlerden çok kalın olmayan, yaklaşık 7 cm çapında oval köfteler oluşturulur.
Alevsiz, yoğun korlu meşe kömürü ateşine konulan köfteler kısa aralıklarla çevrilerek her iki yüzlerinin de pişmesini sağlanır. Sivas köftesinin piştiği, etin koyu kahverengi bir renk kazanmasından anlaşılır.
SİVAS KEBABIÖzellikle yaz aylarında tüketilen Sivas Kebabı'nda, kuzu eti (but ve pirzola), patlıcan, domates, biber, sarımsak ve isteğe bağlı olarak patates kullanılır. Malzemelerin her biri ayrı ocakta pişirilir. Kuzu etinin pişirilmesinde kuyruk yağı kullanılır. Daha sonra hepsi birlikte, balık sırtı olarak şişlere dizilir ve 20 dakika meşe ağaçlarından hazırlanan ocakta pişirilir. Ekmeği ise özel olarak tandırda hazırlanır.
KAZAN SİMİDİKazan Simidi olarak adlandırılan Sivas'ın meşhur simidi, büyük bir ustalıkla, tam kıvamında hazırlanan hamurun halkalar haline getirilmesi ve ardından bu halkaların pekmezli kazana batırılmasıyla oluşturulur. Pekmeze batırılan halkalar alınıp susamlanır ve tas fırınlarda kızarıp çıtır hale gelinceye kadar pişirilir.
MADIMAK AŞITürkiye'nin birçok ilinde yetişen madımak otu, özellikle Sivas ve Tokat yöresinin vazgeçilmez besin maddelerinden birini oluşturur. Toplanan madımaklar bir gün bekletilir. Daha sonra ince ince kıyılan madımağın içerisine kıyma, pastırma, sucuk ve mantar konulur ve 30-40 dakika kaynatılan yemek sıcak servis yapılır, isteğe bağlı olarak yoğurtla yenir.
PESKÜTAN ÇORBASIPeskütan Çorbası Sivas'ın yöresel bir yemeğidir. Süt ürünlerinden yapılan bir çorba çeşididir. Özellikle sonbaharda yoğurdun özel bir yöntemle ekşimesi sağlanarak üretilir.
MUMBAR DOLMASI
Koyunun bağırsaklarına Sivas’ta mumbar denir. Çok iyi yıkanarak ve yağlı dış kısımları içine çevrilir.